Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Diligence led him to success.
- Çalışkanlık onu başarıya götürdü.
Diligence is the way to success.
- Çalışkanlık başarının yoludur.
Ants and bees are examples of industry and harmony.
- Karıncalar ve arılar, çalışkanlık ve uyum örnekleridir.
The reason I prefer to go to Japan is that the people in Japan are hardworking and have honest personalities.
- Japonya'ya gitmek istemeyi tercih etmemin sebebi onların çalışkan ve dürüst kişilikleridir.
Mr Kondo is the most hardworking in his company.
- Bay Kondo, şirketindeki en çalışkandır.
You cannot succeed without being industrious.
- Çalışkan olmadan başarılı olamazsın.
He's industrious and hard working.
- O gayretli ve çalışkandır.
He is the more diligent of the two.
- O ikisinden daha çalışkan olanıdır.
You are all diligent.
- Hepiniz çalışkansınız.
I think Tom is hard-working.
- Sanırım Tom çalışkan.
Bush put together a hard-working team.
- Bush çalışkan bir ekip kurdu.
No other boy in our class is more studious than Jack.
- Bizim sınıfta başka hiçbir çocuk Jack'ten daha çalışkan değil.
She is an earnest student.
- O çalışkan bir öğrenci.