çalışılmış

listen to the pronunciation of çalışılmış
Турецкий язык - Английский Язык

Определение çalışılmış в Турецкий язык Английский Язык словарь

çalış
{f} working

She had an accident while working. - O çalışırken bir kaza yaptı.

He had an accident while working. - O çalışırken bir kaza yaptı.

çalış
{f} studied

If she studied hard, she could pass the exam. - Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.

If he studied hard, he could pass the exam. - Sıkı çalışsa, sınavı geçebilir.

çalış
{f} functioning

His eyes stopped functioning due to old age. - Gözleri yaşlılık nedeniyle çalışmayı durdurdu.

The machine has stopped functioning. - Makine çalışmayı durdurdu.

çalış
(Sanat) touch

I'm trying to get in touch with her sister. - Kız kardeşiyle temasa geçmeye çalışıyorum.

I'll try to get in touch with Tom. - Tom'la temas kurmaya çalışacağım.

çalış
(Muzik) execution
çalış
{f} labor

He works in the laboratory. - O labaratuarda çalışır.

Jim was afraid of physical labor. - Jim bedensel çalışmadan korkuyordu.

çalış
{f} wrought
çalış
{f} worked

I felt tired from having worked for hours. - Saatlerce çalışmaktan yoruldum.

I worked for a full 24 hours without getting any sleep. - Hiç uyumadan tam 24 saat çalıştım.

çalış
{f} studying

I'm studying English at home. - Evde İngilizce çalışıyorum.

I like studying history. - Tarih çalışmayı severim.

çalış
{f} attempt

We'll attempt to start the class soon. - Yakında sınıfı başlatmak için çalışacağız.

They're attempting to contact her. - Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar.

çalış
{f} study

Before going to study in Paris, I must brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemeliyim.

Before going to study in Paris, I have to brush up on my French. - Paris'e çalışmaya gitmeden önce Fransızcamı tazelemek zorundayım.

çalış
{f} work

While working, she had an accident. - O çalışırken bir kaza yaptı.

While working, he had an accident. - O çalışırken bir kaza yaptı.

çalış
{f} run

How many times a day does that bus run? - O otobüs günde kaç kez çalışır?

How many times does the bus run each day? - Otobüs her gün kaç kez çalışır?

çalış
{f} labour
çalış
labored

They labored over the budget for the fiscal year 1997. - Onlar 1997 mali yılı için bütçe üzerinde çalıştılar.

They labored day after day. - Onlar üst üste her gün çalıştılar.

üzerinde çalışılmış
studied
üzerinde çalışılmış
studious
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение çalışılmış в Турецкий язык Турецкий язык словарь

çalış
Çalma işi veya biçimi: "Her muganninin okuyuşu, her çalanın çalışı yine şahsidir ve ayrıdır."- Y. K. Beyatlı
çalış
Çalma işi veya biçimi