Money's a little tight right now, let's age our bills for a week or so.
Sometimes age just shows up all by itself.
We are living in the atomic age.
- Biz atom çağında yaşıyoruz.
We often hear it said that ours is essentially a tragic age.
- Biz genellikle, bizimkinin aslında trajik bir çağ olduğunun söylenildiğini duyuyoruz.
We are in the era of atomic energy.
- Atom enerjisi çağındayız.
In order to return to our era, what should we do?
- Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?
Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
- Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
I had a call from her for the first time in a long time.
- Uzun süredir ondan ilk kez bir çağrı aldım.
He was regarded as the greatest writer of the day.
- Çağının en iyi yazarı olarak görülüyordu.
The other day, I got a call from her.
- Geçen gün ondan bir çağrı aldım.
Your ideas are all out of date.
- Sizin fikirleriniz tamamen çağ dışıdır.
This book is a little out of date.
- Bu kitap biraz çağ dışı.
Salt was a rare and costly commodity in ancient times.
- Eski çağlarda tuz az bulunan ve maliyetli bir metaydı.
How many times do I have to ask you to call me by my first name?
- Beni ilk adımla çağırmanı senden kaç kez istemek zorundayım?