çıldırmış

listen to the pronunciation of çıldırmış
Турецкий язык - Английский Язык
crazy

He must be crazy to behave like that. - O öyle davranmak için çıldırmış olmalı.

Tom was crazy to agree to do that. - Tom bunu yapmayı kabul etmek için çıldırmıştı.

distraught
insane
bereft of senses
frantic
bereft of reason
(deyim) out to lunch
out of his senses
demented
mad

He was so sad that he almost went mad. - O kadar üzgündü ki neredeyse çıldırmıştı.

ravening
çıldır
go mad
çıldır
get crazy
çıldır
crazed