I need to find a way out of this problem.
- Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.
After a few weeks, doctors made Cleveland a new jaw out of hard rubber.
- Birkaç hafta sonra, doktorlar Cleveland'a sert kauçuktan yeni bir çene çıkışı yaptı.
Everybody in the building headed for the exits at the same time.
- Binadaki herkes aynı anda çıkışa yöneldi.
Emergency exits must be kept free of blockages for public safety.
- Acil çıkış yolları, kamu güvenliği için tıkanıklıklardan uzak tutulmalıdır.
Her debut was the biggest social event of the season.
- Onun sahneye ilk çıkışı mevsimin en büyük sosyal olayı idi.
I want to avoid rush hour.
- İş çıkış saatinden kaçınmak istiyorum.
The boy could not find his way out of the maze.
- Çocuk labirentten çıkış yolunu bulamadı.
I need to find a way out of this problem.
- Bu sorundan bir çıkış yolu bulmam gerek.
I want to check out at 6 tomorrow morning.
- Yarın sabah altıda çıkış yapmak istiyorum.
What time do we have to check out?
- Saat kaçta çıkış yapmak zorundayız?
Where is the emergency exit?
- Acil çıkış kapısı nerede?
Make certain where the emergency exit is before you go to bed at a hotel.
- Bir otelde yatmadan önce, acil çıkışın nerede olduğundan emin olun.
The industry has seen many booms and busts in the past.
- Sanayi geçmişte birçok iniş ve çıkışları gördü.
She is booming as a singer.
- O, şarkıcı olarak çıkış yapıyor.
My creativity finds an outlet through learning modern languages.
- Yaratıcılığım modern dilleri öğrenerek bir çıkış noktası buluyor.
This sewage outlet is no longer in use.
- Bu kanalizasyon çıkışı artık kullanılmıyor.
He saw suicide as the only way out.
- İntiharı tek çıkış yolu olarak gördü.
The boy could not find his way out of the maze.
- Çocuk labirentten çıkış yolunu bulamadı.