çöpler

listen to the pronunciation of çöpler
Турецкий язык - Английский Язык
leavings
{n} things left, offals remains
{i} leftovers; refuse
A worthless surfeit of material, as leftovers from a meal or scrap lumber
A worthless and incidental residuum, as scraps from a meal or shavings or sawdust from wood
things that are left because people do not want them
Things left; remnants; relics
Refuse; offal
çöp
garbage

The boy I saw searching through the garbage can said that he had not eaten anything for four days. - Çöp tenekesini incelediğini gördüğüm çocuk dört gündür bir şey yemediği söyledi.

The garbage collector comes three times a week. - Çöp toplayıcı, haftada üç kez gelir.

çöp
trash

There's a lot of trash on the far bank of the river. - Nehrin uzak kıyısında bir sürü çöp var.

Do you know what you are? Trash! - Ne olduğunu biliyor musun? Çöp.

çöp
{i} rubbish

Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully. - Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.

Get the rubbish out of the building. - Çöpü binadan çıkarın.

çöp
litter

You mustn't throw litter in the street. - Sokağa çöp atmamalısın.

The public is requested not to litter in these woods. - Vatandaşların ormana çöp dökmemeleri rica olunur.

çöp
waste

Tom emptied the waste basket. - Tom çöp kutusunu boşalttı.

There was a strange, foul-smelling brown liquid in the waste basket. - Çöp sepetinde garip, kötü kokulu kahverengi bir sıvı vardı.

çöp
leavings
çöp
junk

Tom needs to get rid of a lot of junk. - Tom'un bir sürü çöpten kurtulması gerekiyor.

çöp
chip
çöp
discard
çöp
{i} refuse
çöp
garbage (especially animal or vegetable refuse); trash, rubbish
çöp
dregs
çöp
brushing
çöp
wastes
çöp
sweepings
çöp
waste matter
çöp
scraping
çöp
stalk
çöp
waste product
çöp
(Gıda) wooden skewer
çöp
rejectamenta
çöp
waste material
çöp
dust
çöp
comp. garbage
çöp
straw

He stuck a straw into an anthill. - O bir karınca yuvasına bir saman çöpü soktu.

The last straw breaks the camel's back. - Devenin belini kıran son saman çöpü.

çöp
stalk or stem (of a fruit)
çöp
mullock
çöp
very small twig; chip of wood
çöp
litter, trash
çöp
piece of refuse (found in unlooked dry rice, chickpeas, etc.)
çöp
chip, straw; sweepings, litter, rubbish, garbage, refuse; matchstick; stalk
çöp
crud
çöp
crap
çöp
sludge
çöp
chaff
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение çöpler в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Çöp
(Osmanlı Dönemi) ÇUB
çöp
Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası
çöp
Saman inceliğinde herhangi bir sap, dal veya tahta parçası: "Köşk o kadar sessizdi ki, yere bir kibrit çöpü düşse çıkardığı ses işitilebilirdi."- P. Safa
çöp
Yararsız, pis veya zararlı olduğu için atılan ufak tefek şeylerin hepsi
çöpler
Избранное