Getting rid of garbage has become a major headache for the authorities.
- Çöpten kurtulmak yetkililer için büyük bir baş belası haline gelmiştir.
The garbage collector comes three times a week.
- Çöp toplayıcı, haftada üç kez gelir.
Do you know what you are? Trash!
- Ne olduğunu biliyor musun? Çöp.
There are four trash cans in the school: one for paper, one for plastic, and two more for glass and metal.
- Okulda dört çöp kutusu vardır: kağıt için bir, plastik için bir ve cam ve metal için iki tane daha.
Don't throw these documents in the rubbish!
- Bu belgeleri çöpe atmayın!
Please take your rubbish with you and dispose of it thoughtfully.
- Lütfen çöpünü yanına al ve onu özenli bir şekilde at.
You mustn't throw litter in the street.
- Sokağa çöp atmamalısın.
The public is requested not to litter in these woods.
- Vatandaşların ormana çöp dökmemeleri rica olunur.
Tom emptied the waste basket.
- Tom çöp kutusunu boşalttı.
Tons of waste are produced every day in the country.
- Ülkede her gün tonlarca çöp üretilir.
Tom needs to get rid of a lot of junk.
- Tom'un bir sürü çöpten kurtulması gerekiyor.
A drowning man will catch at a straw.
- Boğulan bir insan saman çöpünü tutmaya çalışır.
The last straw breaks the camel's back.
- Devenin belini kıran son saman çöpü.