Tom çok aç değildi,bu yüzden çok yemedi.
- Tom no tenía mucha hambre, así que no comió mucho.
Mary uyuşturucu kullanıyordu, bu yüzden polis onu tutukladı.
- Mary estaba consumiendo drogas, así que la policía la arrestó.
Böyle bağırma.Seni çok iyi duyabiliyorum.
- No grites así. Puedo oírte perfectamente.
Böylece birçok farklı ülkeden yeni arkadaşlar bulacaksın.
- Así encontrarás amigos nuevos en muchos países distintos.
Sıcak bir gündü, bu yüzden yüzmeye gittik.
- Era un día cálido, así que fuimos a nadar.
İyi bir koltuk almak istiyorum bu yüzden erken gelmeyi planlıyorum.
- Quiero coger un buen sitio, así que planeo llegar pronto.
Böylece, tüm parasını kaybetti.
- Así perdió él todo su dinero.
Ben kendimi geliştirmek ve böylece gelecekte daha iyi olanaklara sahip olmak istiyorum.
- Yo quiero superarme y así tener mejores oportunidades en un futuro.
Fadil had a rebellious spirit.
- Fadıl'ın asi bir ruhu vardı.
Children have a tendency to become rebellious.
- Çocukların asi olma gibi bir eğilimleri var.
Children have a tendency to become rebellious.
- Çocukların asi olma gibi bir eğilimleri var.
Seems we've got a rebel in our midst, eh?
- Eh, bizim aramızda bir asimiz var gibi görünüyor.
About thirty insurgents were killed.
- Yaklaşık otuz asi öldürüldü.
Tom is disobedient and rebellious.
- Tom itaatsiz ve asidir.
The father had trouble communicating with his wayward son.
- Baba, asi oğlu ile iletişim kurmakta sorun yaşamıştı.
Why are you so insubordinate to your boss?
- Niçin patronuna karşı çok asisin?