Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

ârifler

listen to the pronunciation of ârifler
Турецкий язык - Английский Язык

Определение ârifler в Турецкий язык Английский Язык словарь

arif
intellectual
arif
enlightened
arif
knowing, wise
arif
gnostic
arif
sagacious
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) arifin
arif
Çok anlayışlı ve sezgili (kimse), varışlı: "Anadolu'da arif derler, bir halk yetişmişi vardır."- F. R. Atay
ARÎF
(Osmanlı Dönemi) Bir işten iyi anlayan
ARÎF
(Osmanlı Dönemi) Çok irfanlı, çok tanınmış, meşhur âlim
ARİF
(Hukuk) Meşhur, bilgi sahibi, tanınmış
arif
Çok anlayışlı ve sezgili (kimse), varışlı: "Anadolu'da arif derler, bir halk yetişmişi vardır."- F. R. Atay
arif
çok anlayışlı ve sezgili kimse
arif
(Osmanlı Dönemi) bilen, bilgide ileri olan, âşinâ, vâkıf; hakkı hakkıyla bilen; bir şeyi çok düşünmeye ihtiyaç duymadan ve zorlanmadan kolayca anlayan; zevkî. ve vicdanî irfan sâhibi
arif
Çok anlayışlı ve sezgili (kimse), varışlı
ÂRİF
(Osmanlı Dönemi) Çok düşünmeğe ihtiyaç kalmaksızın, tekellüfsüz gördüğünü bilen ve anlayan
ÂRİF
(Osmanlı Dönemi) (İrfan. dan) Bilen, bilgide ileri olan. Aşinâ, vâkıf. Hakkı, hakkı ile bilen
ÂRİF
(Osmanlı Dönemi) Zevkî ve vicdanî irfan sâhibi olan
ÂRİF
(Osmanlı Dönemi) Sabırlı ve mütehammil
ârifler
Избранное