O, işte deneyimliydi.
- He was experienced in business.
Ben araba sürmede deneyimli değilim.
- I am not experienced in driving.
En tecrübeli pilotlar kokpitte binlerce saat mesafe katettiler.
- The most experienced pilots have logged many thousands of hours in the cockpit.
O tecrübeli bir öğretmendir.
- He is an experienced teacher.
Ben araba sürmede deneyimli değilim.
- I am not experienced in driving.
Daha deneyimli bir avukat, dava ile farklı bir şekilde ilgilenirdi.
- A more experienced lawyer would have dealt with the case in a different way.
Denetim oldukça baştan savmaydı.
- The inspection was quite perfunctory.