Orada yirmi civarında insan vardı.
- There were twenty or so people there.
Ne kadar sıkı çalışırsan çalış, bir sene veya civarında İngilizcede uzmanlaşamazsın.
- However hard you may study, you can't master English in a year or so.
Yaklaşık yirmi dakika içinde döneceğim.
- I'll be back in twenty minutes or so.
Bir sonraki randevumdan önce hâlâ yaklaşık bir saatim var.
- I still have an hour or so before my next appointment.
Bir pizza falan sipariş edebiliriz.
- We could order a pizza or something.
Aptal ya da falan olduğumu düşünüyor musun?
- Do you think I'm stupid or something?
It was about half full or so.