Onun güzel al yanakları var.
- She has beautiful rosy cheeks.
O oldukça iyimserdir.
- He is rather optimistic.
Senin bu iş planı neredeyse çok iyimser görünüyor. Bütün söyleyebileceğim onun bir boş hayalden daha fazlası olduğunu ummamdır.
- This business plan of yours seems almost too optimistic. All I can say is I hope it's more than just wishful thinking.
Tom kendisine bir fincan bitki çayı koydu.
- Tom poured himself cup of herbal tea.
Wang Lao Ji bir bira değildir. O bir çaydır.
- Wang Lao Ji isn't beer. It's tea.
Kahveyi çaydan daha çok seviyorum.
- I like coffee better than tea.
Bir fincan daha çay içmek ister misiniz?
- Would you like to have another cup of tea?
Bir fincan çay içmek ister misin?
- Do you want to have a cup of tea?
I fancy a cup of rosy lee.
I'll put the kettle on and make us a cup of Rosy Lee.