rival, adversary; objector; counteracting muscle (anatomy)

listen to the pronunciation of rival, adversary; objector; counteracting muscle (anatomy)
İngilizce - Türkçe

rival, adversary; objector; counteracting muscle (anatomy) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

opponent
muhalif

Birçok muhalif Sibirya'ya gönderildi. - Many opponents were sent to Siberia.

Kölelik muhaliflerinin çoğu oy vermedi. - Most opponents of slavery did not vote.

opponent
{i} rakip

O, rakiplerine göre cömerttir. - He is generous to his opponents.

Partide,onun politik rakiplerinden biri onu birçok misafirin önünde küçük düşürdü. - At the party, one of his political opponents humiliated him in the presence of many guests.

opponent
{s} karşıt

Karşıtlar genetik mühendisliği bitkilerin çapraz döllenme yapabileceğini ve diğer bitkilere zarar verebileceğini söylüyorlar. - Opponents say genetically engineered crops can cross-pollinate and damage other crops.

opponent
{s} karşı

Lincoln eski siyasi rakibini karşıladı. - Lincoln welcomed his old political opponent.

Aday rakibi karşısında vahşi suçlamalar yaptı. - The candidate made wild accusations against his opponent.

opponent
karşıki
opponent
(Dilbilim) karşıtdaş
opponent
(Dilbilim) karşıçıkan
opponent
{s} zıt
opponent
{i} düşman
opponent
(Askeri) MUHALİF, RAKİP
opponent
{i} karşı taraf
opponent
{i} aleyhtar
İngilizce - İngilizce
{i} opponent
rival, adversary; objector; counteracting muscle (anatomy)