O, oğlunu varlıklı bir adam yaptı.
- He made his son a wealthy man.
Erken yatıp ve erken kalkmak, bir adamı sağlıklı, varlıklı ve bilge yapar.
- Early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise.
Sağlık zenginliğin üstündedir, zira zenginlik bize sağlık kadar çok mutluluk vermiyor.
- Health is above wealth, for this does not give us so much happiness as that.
Onların büyük zenginliklerine rağmen, onlar mutlu değil.
- Despite their great wealth, they are not happy.
Serveti nedeniyle, o, o kulübün bir üyesi olabildi.
- Because of his wealth, he was able to become a member of that club.
Bana babamın servetinden küçük bir pay verildi.
- I was given a minor share of my father's wealth.
O, mal varlığından memnun değil.
- He is none the happier for his wealth.