The girl's parents agreed to her request.
- Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.
I'm afraid she will turn down my request.
- Korkarım ki o, ricamı geri çevirecek.
I appeal to you to contribute to the new clinic.
- Yeni kliniğe katkıda bulunmanı rica ediyorum.
She pleaded with him to stay.
- O, onun kalmasını rica etti.
Please ask Tom to call me before 2:30.
- Lütfen 2.30'dan önce Tom'un beni aramasını rica et.
I asked the solicitor to make out my will.
- Avukattan vasiyetimi yazmasını rica ettim.