Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.
- Taro has a strong sense of responsibility.
Bu karışıklık için kim sorumluluk alıyor?
- Who's taking responsibility for this mess?
Kısacası, sorumluluğu kabul etmeliydin.
- In brief, you should have accepted the responsibility.
Grup bombalama sorumluluğunu üstlendi.
- The group claimed responsibility for the bombings.
Ben bu sorumluluğu Tom'a yükleyemem.
- I can't burden Tom with that responsibility.
Responsibility is a heavy burden.
The responsibility of the great states is to serve and not to dominate the world - Harry S. Truman.