Üstlerine karşı saygıyla davranır.
- He behaves respectfully toward his superiors.
Tom yaşlı bir bayana saygıyla eğildi.
- Tom bowed respectfully to the old lady.
Öğrenciler öğretmenlerine karşı saygılı değildiler.
- The students were not respectful towards their teacher.
Ebeveynlerine karşı saygılı olmalısın.
- You should be respectful to your parents.
Onlara saygı göstermek zorundasın.
- You've got to respect them.
Tom'a saygı göstermekten başka yapacak bir şeyim yok.
- I have nothing but respect for Tom.
Yaşlılara saygı duyarım.
- I respect the elderly.
Gençler yaşlılara saygı göstermeliler.
- The young should respect the old.
Talebini hürmetkar bir lisanla arzetti.
- He couched his demand in respectful words.
Talebini hürmetkar bir lisanla arzetti.
- He couched his demand in respectful words.
Erkek ve kadınlar birçok açıdan tamamen farklıdırlar.
- In many respects, women and men are totally different.
Ben her açıdan başarısız oldum.
- I've failed in every respect.
Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.
- I think country life is superior to city life in some respects.
O bakımdan senden farklı değilim.
- I'm no different than you are in that respect.
Tom'a saygı duymak zorundasın.
- You've got to respect Tom.
Herhangi bir yaşta Allah'a tapmak ve ebeveynlere saygı duymak daha önemlidir.
- It is important, in any age, to adore God and to respect one's parents.
Kurallara uymak çok önemlidir.
- It's very important to respect the rules.
Bazı yönlerden hatalısın.
- You are wrong in some respects.
Japonlar Amerikalılardan birçok yönden farklıdır.
- Japanese differ from American in many respects.
Herkes tarafından saygı duyuluyorsun.
- You're respected by everybody.
Onun cesaretine saygı duymamak elimizde değil.
- We cannot help respecting his courage.
Bu mektuplarla ilgili olarak, sanırım en iyi şey onları yakmaktır.
- With respect to these letters, I think the best thing is to burn them.
Mali konularla ilgili olarak, Bay Jones şirketteki başka birinden daha çok bilir.
- With respect to financial matters, Mr. Jones knows more than anyone else in the company.
Kurallara uymak çok önemlidir.
- It's very important to respect the rules.
Ebeveynlerinin senin için belirlediği kurallara uymalısın.
- You should respect the rules your parents set for you.
The mourners paid their last respects to the deceased poet.
They failed to respect the treaty they had signed, and invaded.
Syngman Rhee kept imprisoned the Dowager Queen Yun Empress Sunjeong of the Korean Empire for fear of the respect the people held for her.