resolve; fix conclusively or authoritatively

listen to the pronunciation of resolve; fix conclusively or authoritatively
İngilizce - Türkçe

resolve; fix conclusively or authoritatively teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

determine
{f} 1. belirlemek, tayin etmek; tespit etmek, saptamak: We have not yet determined the price of that book. O kitabın fiyatını henüz saptamadık
determine
yön vermek
determine
karara bağlamak
determine
amaçlamak
determine
saptamada bulunmak
determine
ortaya çıkarmak
determine
belirlemek

Uzaklığı belirlemek zor. - It is hard to determine the distance.

Olayın nedenini belirlemek için bir gerçeği bulma komitesi kuruldu. - A fact-finding committee was set up to determine the cause of the incident.

determine
karar verdirtmek
determine
belirle

Yaşamlarımız çevremiz tarafından belirlenir. - Our lives are determined by our environment.

Avukat eylemin rotasını belirledi. - The lawyer determined his course of action.

determine
{f} saptamak
determine
{f} kararlaştırmak
determine
kesmek
determine
karar ver

Bir kralın kızı olarak düşünülen ve büyük lüks içinde yetiştirilen Eleanor kocasıyla bu tersliği paylaşmaya karar verdi. - Eleanor though the daughter of a king and brought up in the greatest luxury determined to share misfortune with her husband.

Yatmadan önce bu bulmacayı çözmeye karar verdim. - I'm determined to solve this puzzle before I go to bed.

determine
belirlemek, tayin etmek; tespit etmek, saptamak: We have not yet determined the price of that book. O kitabın fiyatını henüz saptamadık
determine
{f} karara bağlanmak
determine
sapta/kararlaştır
determine
{f} neden olmak
İngilizce - İngilizce
determine