Bu türler, doğal seleksiyonun bir sonucu olarak hastalığa karşı direnç geliştirmiştir.
- This species has evolved resistance to the disease as a result of natural selection.
Öneriniz önemli dirençle karşılaşacaktır.
- Your proposal will meet with significant resistance.
Güçlü direnme bekliyoruz.
- We expect heavy resistance.
Adam direnmeden teslim oldu.
- The man surrendered without resistance.
Aktif olarak direnişin içindeydi.
- He was active in the resistance.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki raporlarda, Irak ordusu tarafından yapılan gerilla direnişi terörizm olarak adlandırılır.
- In reports in the United States, guerrilla resistance by the Iraq military is called terrorism.
Karşı koyma olacak mı?
- Will there be resistance?
Karşı koymanın faydası yok.
- Resistance is futile.
Amerika'daki raporlarda, Irak ordusu tarafından yapılan gerilla direnişi terörizm olarak adlandırılır.
- In reports in America, guerrilla resistance by the Iraq military is called terrorism.
Columbus Günü, Hint Direniş Günü olarak hatırlanmalıdır.
- Columbus Day should be remembered as the Day of Indian Resistance.
Günaha karşı direnmek gerçekten çok zor.
- It's hard to resist temptation.
O direnmekten vazgeçti ve kendini kaderine teslim etti.
- He stopped resisting, and resigned himself to his fate.
Bazen kahkahayla gülme dürtüsüne karşı koymak zordur.
- Sometimes it's hard to resist the impulse to burst out laughing.
Tom'un boynunu sıkma dürtüsüne karşı koymak zordu.
- It was hard to resist the impulse to wring Tom's neck.
İnsanlar zalim hükümdara direndi.
- The people resisted their cruel ruler.
Tom gülümsemeye direndi.
- Tom resisted smiling.
air-resistance equation.
... people that there will be resistance to ...