Amcamın cadde boyunca bir mağazası var.
- My uncle has a store along the street.
Onunla caddede karşılaştım.
- I met him in the street.
Polis bir adamla sokakta konuştu.
- The policeman spoke to a man on the street.
Arnavut kaldırımlı dar sokaklarda, eve geri dönüş yolunu asla bulmayacaksın.
- You'll never find the way back home, through narrow streets of cobblestone.