Şehrin sakinleri içme suyu için nehre bağlıdır.
- The inhabitants of the city depend upon the river for drinking water.
Dün, kardeşim sakinlere yardım etmek için Fukushima'ya gitti. Korkarım ki radyasyon artacak.
- Yesterday my brother went to Fukushima to help the inhabitants. I'm afraid that the radiation will increase.
Burada oturanların bu alandan geçmelerine izin verilmedi.
- It was not permitted that the inhabitants trespass in the area.
Libya'daki Yefren şehrinin 30.000 oturanı var.
- The city of Yefren in Libya has 30,000 inhabitants.
Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.