Köyün binden daha fazla oturanı vardı.
- The village had more than a thousand residents.
Tom şu anda Boston'da oturuyor.
- Tom currently resides in Boston.
O, New York'ta oturmaktadır.
- She resides in New York.
Burası yerleşim bölgesidir.
- This is residential property.
Bir şehir merkezinde değil, bir yerleşim alanında yaşamayı tercih ederim.
- I would prefer to live in a residential area, not downtown.
Başbakan zaten ikamet ettiği kentte oy kullandı.
- The prime minister already voted in his city of residence.
Güçlü bir ruh ormanda ikamet eder.
- A powerful spirit resides in the forest.
... of the world, your bank account will reside on your cell phone; you will transfer money ...