Giderler için 2200 dolar ayrıldı.
- 2200 dollars have been allocated for expenses.
Tüm koltuklar ayırtılmış.
- All the seats are reserved.
Önceden telefon etmeliydik ve bir masa ayırtmalıydık.
- We should have phoned ahead and reserved a table.
Parti için sandalyeler ayırtıldı.
- The seats were reserved for the party.