Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.
- The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research.
Onlar daha fazla araştırma yapmak için bir tıp uzmanı istedi.
- They asked a medical expert to do more research.
Biraz araştırma yapmak zorundayım.
- I have to do a little research.
O, sorunu araştırıyor.
- He is researching the problem.
Aslında onu şimdi araştırıyoruz.
- We're actually researching that right now.
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Bunu araştırmak için gerçekten daha fazla zaman istiyorum.
- I'd really like more time to research this.
they have led to a number of researches both in the Soviet Union and abroad.