Daha sonra, diğer birçok ülkeden olanlar büyük ekonomik imkanlarla ilgili raporlar ve dini ve politik özgürlük tarafından cezbedildikleri için Amerika Birleşik Devletlerine akın ettiler.
- Later, those from many other countries flocked to the United States because they were attracted by reports of great economic opportunities and religious and political freedom.
Hava raporları nadiren gerçekleşir.
- Weather reports rarely come true.
Onların rapora reaksiyonu neydi?
- What was their reaction to the report?
Patronum benim TPS raporlarımdan memnun değil.
- My boss is not satisfied with my TPS reports.
Bir hırsızı ihbar etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Derhal polise bildirmek zorundasın.
- You have to report to the police at once.
Bunu ona bildirmek zorundayım.
- I must report this to her.
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I would like to report a theft.
Yeni muhasebe prosedürleri giderleri rapor etmek için farklı formları doldurmamızı gerektirir.
- The new accounting procedures require us to fill out different forms for reporting expenses.
Yarın karnelerimizi alacağız.
- Tomorrow we will receive our report cards.
Okul karnesi hakkında endişeli görünüyordu.
- She looked worried about her school report.
Gazete röportajına göre, dün akşam bir uçak kazası vardı.
- According to newspaper reports, there was an airplane accident last evening.
Onlar gazetecileri seçimlerle ilgili rapor vermekten engelledi.
- They barred journalists from reporting on the elections.
Onlardan her biri gördüğü hakkında bir rapor yazmak zorunda.
- Each of them has to write a report about what he saw.
Tom şimdi rapor yazmakla meşgul.
- Tom is busy writing the report now.
Söylendiğine göre sanık bilgisayarları çalmış.
- The suspect reportedly stole computers.
Raporuma bazı bilgiler eklemek istiyorum.
- I'd like to add some information to my report.
Tom'un Mary'den boşanması söylentiye göre ona bir milyon dolardan daha fazlaya mal oldu.
- Tom's divorce from Mary reportedly cost him more than a million dollars.
Söylentiye göre onlar doktora sahte isimler verdi.
- They reportedly gave the doctor false names.
Tom'un üç hafta önce kaybolduğu bildirildi.
- Tom was reported missing three weeks ago.
Problem bildirimi için teşekkürler.
- Thanks for reporting the issue.
Ekonomi bakanı yıllık açıklama yapar.
- The economic minister gives a yearly report.
Ekonomi bakanı haftalık açıklama yapar.
- The economic minister gives a weekly report.
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I would like to report a theft.
Bir hırsızlığı rapor etmek istiyorum.
- I'd like to report a theft.
Amerikan haber Irene Kasırgası'nın Avrupa kadar büyük olduğunu bildiriyor, bu biraz abartıdır.
- The American news is reporting that Hurricane Irene is as big as Europe, which is a bit of an exaggeration.
Gazeteler bu haberi vermedi.
- Newspapers did not report that news.
Andrew Marr reports now on more in-fighting at Westminster.
a pistol-shot, flash and report, came from the hedge-side.
The financial director reports to the CEO.
If you do that again I'll report you to the boss.
... side you know I'd much rather the money to spend on accountants annual reports ...
... Social media reports are less authentic. ...