renkli teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı
- colorful
People dress colorfully in that culture.
- O kültürde insanlar renkli giyinir.
Your colorful shirt really stands out.
- Renkli gömleğiniz gerçekten dikkat çekiyor.
- colored
Inside my backpack there are many colored pens, red ones, blue ones, green ones, etc.
- Sırt çantamın içinde birçok renkli dolma kalemler, kırmızı olanlar, mavi olanlar , yeşil olanlar v.s var.
Tom likes to wear brightly colored orange pants.
- Tom parlak renkli turuncu pantolon giymeyi seviyor.
- {s} colourful
I don't like this plain necktie. Please show me a more colourful one.
- Ben bu düz kravatı sevmiyorum. Bana daha renkli bir tane gösterin.
There's a white vase, with colourful flowers, standing on the table.
- Masada renkli çiçeklerle duran beyaz bir vazo var.
- coloured
Do you think that I should start to wear coloured contact lenses?
- Renkli kontak lensler takmaya başlamam gerektiğini düşünüyor musun?
- hued
- colorful, lively, amusing, interesting
- colorful; brightly colored; vivid
- staining
- lithochromatic
- stirring
- painted
- (Biyokimya) chromatic
- multicolored
Mary has multicolored fingernails.
- Mary'nin çok renkli tırnakları var.
Mary knitted a pair of multicolored socks.
- Mary bir çift çok renkli çorap ördü.
- colors
The rainbow has seven colors.
- Gökkuşağı yedi renklidir.
- choromo-
- zestful
- (Bilgisayar) color
One roll of color film, please.
- Bir rulo renkli film lütfen.
The male peacock has colorful tail feathers.
- Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.
- coloured, colored, colourful, colorful; colourful, colorful, lively, vivid
- coloured [Brit.]
- colourful [Brit.]
- choromo
- hundreds and thousands
- picturesque
- bright
Tom likes to wear brightly colored orange pants.
- Tom parlak renkli turuncu pantolon giymeyi seviyor.
The flowers were bright and colourful.
- Çiçekler parlak ve renkliydi.
- lurid
- jazzy
- renk
- {i} colour
I like the bright colours.
- Parlak renkleri severim.
All the colours of the rainbow are black.
- Gökkuşağının bütün renkleri siyahtır.
- renk
- {i} color
Colorless green ideas sleep furiously.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.
We have the extra-large size, but not in that color.
- Büyük bedenimiz var, ama o renk mevcut değil.
- renkli (üslup)
- racy
- renkli ampul
- (Aydınlatma) coloured bulb
- renkli badana
- color-wash
- renkli baskı
- color printing
- renkli fotograf
- (Bilgisayar) color photo
- renkli fotoğraf
- (Bilgisayar) color photo
- renkli fotoğraf
- colour photograph
- renkli görme
- color vision
- renkli görünüm
- (Bilgisayar) color view
- renkli gürültü
- colored noise
- renkli kağıt
- (Bilgisayar) colored paper
- renkli odak
- (Biyokimya) chromophore
- renkli olmak
- color
- renkli resim
- (Bilgisayar) color picture
- renkli tebeşir
- crayon
- renkli topak
- (Biyokimya) chromatid
- renkli yazdırma
- (Bilgisayar) color printing
- renkli alıcı
- colour receiver
- renkli aşındırma
- coloured discharge
- renkli badana
- colour wash [Brit.]
- renkli badana
- color wash
- renkli badana yapmak
- color wash
- renkli badana yapmak
- colour wash [Brit.]
- renkli baskı
- color print
- renkli baskı
- colour printing
- renkli baskı
- colored print
- renkli baskı
- chromotype
- renkli baskı işi
- chromotype
- renkli baskılar
- color prints
- renkli basılı
- color printed
- renkli benek
- (Teknik,Televizyon) phosphor dot
- renkli beton
- coloured concrete
- renkli boya
- colored paint
- renkli burçak
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: baklagiller,bakliye fasilesi) crown vetch
- renkli cam
- stained glass
- renkli cam
- tinted glass
- renkli diya
- (Teknik,Televizyon) colour slide
- renkli dokunmuş
- (Tekstil) colour-woven
- renkli düğmeler
- (Bilgisayar) color buttons
- renkli ekran
- (Bilgisayar) unblack screen
- renkli emay
- coloured enamel
- renkli emay
- agateware
- renkli emaye
- coloured enamel
- renkli film
- color film
One roll of color film, please.
- Bir rulo renkli film lütfen.
- renkli filminiz var mı
- Do you have a color film
- renkli filtre
- coloured filter
- renkli fotoğraf
- photochrome
- renkli fotoğraf
- color photograph
- renkli fotoğrafçılık
- heliochromy
- renkli fotoğrafçılık
- colour photography
- renkli grafik
- color graphic
- renkli gösterge
- (Kimya) coloured indicator
- renkli gözlü
- colored-eyed
- renkli işitme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) synesthesia
- renkli işitme
- (Pisikoloji, Ruhbilim) colour hearing
- renkli işitme
- color hearing
- renkli jpeg
- (Bilgisayar) color jpeg
- renkli kabartma
- (Sanat,Teknik) coloured embossing
- renkli kabartma
- coloured embossing, colour embossing
- renkli kabartma
- (Sanat,Teknik) colour embossing
- renkli kalem
- crayon
The young child uses crayons to draw a picture.
- Küçük çocuk bir resim çizmek için renkli kalem kullanmaktadır.
- renkli kineskop
- colour kinescope
- renkli kişi
- colored person
- renkli kumaş
- coloured cloth
- renkli kâğıt
- tinted paper
- renkli kâğıt şerit
- ticker tape
- renkli nergis zambağı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: nergisgiller,nerkisiye) amaryllis
- renkli olma
- amusingness
- renkli plaka
- colour plate
- renkli program
- colour program
- renkli program
- (Teknik,Televizyon) colour programme
- renkli rezerve
- colour resist
- renkli saptayıcı
- colour kinescope
- renkli slayt
- (Teknik,Televizyon) colour slide
- renkli taşbasma
- chromolithograph
- renkli taşbasması
- chromolithography
- renkli televizyon
- colour television, colour TV
- renkli televizyon seti
- color set
- renkli ve ilanlı ilâve
- color supplement
- renkli yayın
- (Televizyon) colour programme
- renkli yayın
- colour program
- renkli yayın
- (Teknik,Televizyon) colour transmission
- renkli çimento
- (İnşaat) colored cement
- renkli çimento
- coloured cement
- renkli çıkartma
- colour decal
- renkli önizleme
- (Bilgisayar) color preview
- renkli/foto
- (Bilgisayar) color/photo
- reversal renkli film
- (Sinema) reversal colour film
- renk
- {i} flush
- koyu renkli
- dusky
- renk
- hue
- koyu renkli
- ebony
- mavi renkli
- blue
- mavi renkli
- blue-colored
- renk
- (Bilgisayar) colors
The hill glows with autumnal colors.
- Tepe sonbahar renkleri ile parlıyor.
How many colors do you see in the rainbow?
- Gök kuşağında kaç tane renk görüyorsun?
- renk
- cab colour
- renk
- tinction
- renk
- {i} tint
- kır renkli
- broken color
- parlak, mavi renkli gündüz kelebeği
- bright, blue day butterfly
- çok renkli
- multicolored
These multicolored socks are hand-knitted.
- Bu çok renkli çoraplar el örgüsüdür.
Mary knitted a pair of multicolored socks.
- Mary bir çift çok renkli çorap ördü.
- Renk
- (Tıp) colo r
- alaca kır renkli
- dapple grey
- altın renkli at
- palamino
- amber renkli bal
- (Arılık,Hayvan Bilim, Zooloji) amber honey
- bulut üzerinde görülen renkli halka
- anthelion
- büyük ve parlak renkli bir balık
- Dorado
- camgöbeği renkli
- sapphire
- cırtlak renkli
- gaudy
- deri renkli
- (Arılık) leather-colour
- doğal renkli
- self-colored
- doğal renkli
- self coloured [Brit.]
- doğal-renkli
- natural-coloured
- düz renkli
- (çiçek) self
- düz renkli
- self coloured [Brit.]
- düz renkli
- self-colored
- fildişi renkli
- eggshell
- fotoğraf/renkli
- (Bilgisayar) photo/color
- gül biçiminde renkli pencere
- Catherine wheel
- gül kurusu renkli
- rose colored
- gül kurusu renkli
- rose coloured [Brit.]
- gül renkli
- rose-coloured
- gül renkli
- rosy
- hafif renkli
- light colored
- haki renkli üniforma
- olive drab
- iki renkli
- pied
- karmen renkli şakrakkuşu
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ispinozgiller) [syn.: karmen renkli şakrakkuşu, çütre] common rosefinch, scarlet rosefinch
- karışık renkli alacalı
- skewbald
- karışık renkli alacalı at
- skewbald
- karışık renkli kumaş
- heather mixture
- karışık renkli yapmak
- diaper
- kestane renkli toprak
- (Tarım) chesnut soil
- koyu amber renkli bal
- (Arılık) dark amber honey
- koyu gri renkli
- leaden
- krem renkli
- cream
- krem renkli
- cream colored
- kızıl renkli ziynet eşyaları
- carbuncle
- leylak renkli
- lilac, lilac-colored
- limon renkli zerdecal
- zedoary
- mavi veya yeşil renkli
- (Biyoloji) cyanobacteria
- menekşe renkli
- violet
- parlak kırmızı renkli
- carmine
- parlak renkli
- bright colour
- portakal renkli
- orange, orange-colored
- renk
- color; hue; coloring
- renk
- tincture
- renk
- (someone's) true colors; (someone's) true nature; (someone's) true opinions or beliefs
- renk
- complexion
- renk
- colour [Brit.]
- renk
- coloring
- renk
- colouring [Brit.]
- renk
- color (colour)
- renk
- color, character, quality, tone, complexion
- renk
- colour, color
- renk
- choromo
- renk
- {i} colouring
- renk
- dye
I wouldn't have dyed my hair that color.
- Ben saçımı o renk boyatmazdım.
What color do you want to dye your hair?
- Saçını boyamak için ne renk istersin?
- saman renkli
- straw-colored
- sarı renkli
- brimstone
- sarı renkli bir tür mantar
- chanterelle
- sedef renkli bulutlar
- (Meteoroloji) iridescent clouds
- siyah renkli bir köpek
- chow
- siyah ve renkli
- (Bilgisayar) black and color
- siyah/renkli
- (Bilgisayar) black/color
- solgun renkli
- buff-colored
- sosyetenin renkli siması
- socialite
- taba renkli
- gingery
- tabii renkli
- natural-coloured
- tarçın renkli
- cinnamon
- tek renkli
- whole coloured [Brit.]
- tek renkli
- unicolored
- tek renkli
- self coloured [Brit.]
- tek renkli
- monochromatic
- tek renkli
- self-colored
- tek renkli
- unicolor
- tek renkli
- whole colored
- tek renkli
- unicolour [Brit.]
- tek renkli
- unicoloured [Brit.]
- tek renkli resim
- monochrome
- turuncu renkli p grubu
- orange primings side
- yeşilimsi sarı renkli
- luteous
- yosun renkli akik
- moss agate
- yumuşak renkli
- low tone
- yumuşak renkli tablo
- low tone picture
- zeytin renkli
- olive-coloured
- zeytin renkli
- olive coloured
- çikolata renkli
- chocolate-coloured, chocolate
- çikolata renkli
- chocolate
- çiğ renkli
- gaudy
- çok renkli
- multicoloured [Brit.]
- çok renkli
- polychrome
- çok renkli
- multicoloured, polychrome