Sadece Tom'u aramanı hatırlatmak istedim.
- I just wanted to remind you to call Tom.
Tom Mary'ye köpeği beslemesini hatırlatmak zorunda kaldı.
- Tom had to remind Mary to feed the dog.
Bana birini anımsatıyorsunuz.
- You remind me of somebody.
Bu şarkı her zaman benim çocukluğumu anımsatıyor.
- That song always reminds me of my childhood.
Kütüphaneden bir hatırlatma notu geldi.
- A reminder from the library has arrived.
İşte gençler için bir hatırlatma: hepiniz bir ara öleceksiniz.
- Here is a reminder for young people: you will all die sometime.
Hatırlatma için teşekkürler.
- Thanks for the reminder.
His eyes were green and every cat I see to this day reminds me of the exact contour of his face.
... reminders, that are launching in Google Now today. ...
... functionality including reminders and various other ...