Gezegendeki su miktarı sabit kalır.
- The amount of water in the planet remains constant.
Kapalı bir sistem içerisinde bulunan enerjilerin toplamı sabit kalır.
- In a closed system the sum of the contained energies remains constant.
Bu daimi bir sorundur.
- This is a constant problem.
Evi terk ettiğinden beri hayat onun için daimi bir mücadele haline geldi.
- Life seems to have been a constant struggle for her ever since she left home.
Bu dünyada değişkenlikten başka sürekli bir şey yoktur.
- There is nothing in this world constant, but inconstancy.
O, sürekli nevraljiden acı çekmektedir.
- She suffers from constant neuralgia.