remaining in force or status

listen to the pronunciation of remaining in force or status
İngilizce - Türkçe

remaining in force or status teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

standing
(Ticaret) devamlılık
standing
akmaz
standing
geçerlilik
standing
devam

Yapabildiğim bütün şey ayakta durmaya devam etmekti. - It was all I could do to keep standing.

Çocuk bir süre durmaya devam etti. - The boy kept standing for a while.

standing
süreklilik
standing
devamlı
standing
ayakta duran

Orada ayakta duran kız Mary'dir. - The girl standing over there is Mary.

Orada ayakta duran kız Mary'dir. - The girl standing there is Mary.

standing
süreklilik/mevki
standing
{i} mevki
standing
{i} yer

Tom durduğu yerden gölü göremiyordu. - Tom couldn't see the lake from where he was standing.

Tom Mary'nin durduğu yere doğru yürüdü. - Tom walked over to where Mary was standing.

standing
{s} sürekli
standing
sürekli/durgun/duran
standing
{i} geçmiş
standing
{s} her zaman geçerli olan
standing
{s} durgun
standing
{i} itibar
İngilizce - İngilizce
standing
remaining in force or status

    Heceleme

    remaining in force or sta·tus

    Türkçe nasıl söylenir

    rimeynîng în fôrs ır steytıs

    Telaffuz

    /rēˈmānəɴɢ ən ˈfôrs ər ˈstātəs/ /riːˈmeɪnɪŋ ɪn ˈfɔːrs ɜr ˈsteɪtəs/