remaining erect; not cut down; as, standing corn

listen to the pronunciation of remaining erect; not cut down; as, standing corn
İngilizce - Türkçe

remaining erect; not cut down; as, standing corn teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

standing
(Ticaret) devamlılık
standing
akmaz
standing
geçerlilik
standing
devam

Çocuk bir süre durmaya devam etti. - The boy kept standing for a while.

Yapabildiğim bütün şey ayakta durmaya devam etmekti. - It was all I could do to keep standing.

standing
süreklilik
standing
devamlı
standing
ayakta duran

Orada ayakta duran kız Mary'dir. - The girl standing over there is Mary.

Ayakta duranların hepsi erkekti. - Those standing were all men.

standing
süreklilik/mevki
standing
{i} mevki
standing
{i} yer

Tom Mary'nin durduğu yeri gösterdi. - Tom pointed to where Mary was standing.

Sadece, Nürnberg Bölgesel Ekspres treninde ayakta duracak yer vardı. - There was standing room only in the Regional Express to Nuremberg.

standing
{s} sürekli
standing
sürekli/durgun/duran
standing
{i} geçmiş
standing
{s} her zaman geçerli olan
standing
{s} durgun
standing
{i} itibar
İngilizce - İngilizce
standing
remaining erect; not cut down; as, standing corn