John'un anne babası onun güvende olduğunu duydukları için rahatlamış görünüyorlardı.
- John's parents seemed relieved to hear that he was safe.
Söylemek istediğim her şeyi söyledikten sonra oldukça rahatlamış hissettim.
- I felt quite relieved after I had said all I wanted to say.
John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.
- John's parents seemed relieved to hear that his plane was on time.
Tom Mary'nin güvenli şekilde eve vardığını duyduğunda rahatladı.
- Tom was relieved to hear that Mary had arrived home safely.
Monotonluğu rahatlatmak için ne yapabiliriz?
- What can we do to relieve the monotony?
Doktor ağrıyı dindirmek için ona bazı ilaçlar verdi.
- The doctor gave him some drugs to relieve the pain.
Öfkesini dindirmek istiyorum.
- I want to relieve his anger.
Bu ilaç kas ağrısını rahatlatmaya yardım eder.
- This medicine helps relieve muscle pain.
Monotonluğu rahatlatmak için ne yapabiliriz?
- What can we do to relieve the monotony?
Bu, stresi yatıştırmak için mükemmel bir yöntem.
- It's an excellent method to relieve stress.
This shall not relieve either Party of any obligations.
The henna should be deeply dyed to make / The skin relieved appear more fairly fair .