Rahatlamak için, yavaş yavaş nefes alın.
- To relax, breathe slowly.
Çocuklarımın okul maliyetini bildiğim için, bir bira ile rahatlamak ya da boş vermek imkansız.
- Knowing how much school for my kids is costing, it's impossible to relax with a beer and take it easy.
Dinlenmek için ne yapıyorsun?
- What do you do for relaxation?
Sadece kumsalda oturup bir hafta boyunca gevşemek istiyorum.
- I just want to sit on the beach and relax for a week.
Onu rahatlatmak için bir ilaç verdi.
- He gave her a drug to make her relax.
Sami, Leyla'ya bazı rahatlama egzersizleri gösterdi.
- Sami showed Layla some relaxation exercises.
Ben sadece biraz daha rahatlama istiyorum.
- I just want a little more relaxation.
Biraz gevşemelisiniz.
- You'd better relax a bit.
İthalat düzenlemeleri son zamanlarda gevşetilmiştir.
- Import regulations have been relaxed recently.
Sami, Leyla'ya bazı gevşeme egzersizleri gösterdi.
- Sami showed Layla some relaxation exercises.
relaxation of the soft palate.
relaxation of efforts.