relating to divinity or theology

İngilizce - Türkçe

relating to divinity or theology teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

divine

{s} ilahi

Musa ilahi emirleri taşıyan dağdan indi. - Moses came down from the mountain bearing divine commandments.

Fadıl ilahi mesajlar alıyor olduğuna inanıyordu. - Fadil believed he was receiving divine messages.

divine

{s} kutsal

Tanrıların Oğulları, biz kutsal tohumlarız. Bir gün, biz Babamızın olduğu şey olacağız. - Sons of God, we are divine seeds. One day, we will be what our Father is.

O yemek sadece kutsaldı. - That meal was simply divine.

divine

falcı

Ying Yang falcısı kendi kaderini tahmin etmeyebilir. - The Ying Yang diviner may not predict his own fate.

divine

{s} tanrı'ya adanmış

divine

kehanette bulunmak

divine

tanrısal

divine

gelecek ya da bilinmeyenden haber vermek

divine

mukaddes

divine

ulu

divine

fevkalade

divine

{f} sezmek, hissetmek

divine

{i} ilahiyatçı

divine

ala

divine

harika/kutsal/Tanrısal

divine

{s} çok güzel

divine

(sıfat) tanrısal, ilahi, tanrı'ya adanmış, harika, çok güzel, kutsal

divine

(isim) ilahiyatçı, rahip, ilahiyat, tanrıbilim

İngilizce - İngilizce

relating to divinity or theology teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

divine

Heceleme

re·lat·ing to di·vin·i·ty or the·o·lo·gy

Türkçe nasıl söylenir

rileytîng tı dîvînıti ır thiälıci

Telaffuz

/rēˈlātəɴɢ tə dəˈvənətē ər ᴛʜēˈäləʤē/ /riːˈleɪtɪŋ tə dɪˈvɪnətiː ɜr θiːˈɑːləʤiː/