Otomobil elektrikle çalışır.
- The automobile runs on electricity.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Otomatik kapı açıldı ve Tom içeri girdi.
- The automatic doors opened and Tom got in.
Kapı otomatik olarak açıldı.
- The door opened automatically.
Bir araba fabrikasında yedek parça yapıyoruz.
- We are producing spare parts in an automobile factory.
Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.
- Thousands of Americans owned automobiles.
Krizler kendilerine karşı doğru tarifleri otomatik olarak üretmez.
- Crises do not automatically produce the right recipes against them.
1970'lerin otomotiv endüstrisinde Japonya kendi oyununda ABD'yi yendi.
- In the automotive industry of the 1970's, Japan beat the U.S. at its own game.
Avukatlar ve oto tamircileri en az güvendiğim insanlardır.
- Lawyers and auto mechanics are the people I trust the least.
Bilim yaş ile otomatik olarak gelmez.
- Wisdom does not automatically come with age.