relating to a base; performing the office of a base in a salt

listen to the pronunciation of relating to a base; performing the office of a base in a salt
İngilizce - Türkçe

relating to a base; performing the office of a base in a salt teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

basic
esas

Matematik bütün bilimler için esas niteliği taşır. - Mathematics is basic to all sciences.

Fizik esas doğa bilimidir. - Physics is the basic physical science.

basic
{s} temel

Bu kurs İlkyardımda temel becerileri öğretir. - This course teaches basic skills in First Aid.

Araştırmalar, temel barınma ve gıda ihtiyaçları karşılanır karşılanmaz, ilave zenginliğin mutluluğa çok az şey kattığını gösteriyor. - Studies show that once the basic needs of shelter and food are met, additional wealth adds very little to happiness.

basic
ana

Dan temel anatomi derslerine bile girmedi. - Dan didn't even take basic anatomy classes.

basic
basıc
basic
{s} basit

Bu otelin odaları oldukça basit. - The rooms in this hotel are pretty basic.

Bu aslında oldukça basit. - It's basically quite simple.

basic
basic
basic
acemi basic English ingilizce oğretiminde kullamlan kelime bilgisi sınırlı basit ingilizce basic slag çelik imalatında elde edilen fosfatlı bir cins gübre
basic
(İnşaat) esas, temel, prensip
basic
(sıfat) basit, esas, temel, ana, bazal, silisli
basic
bazik
basic
{s} kim. bazal
basic
esasmda
basic
{s} bazal
basic
(Askeri) ACEMİ ER: Ayrıca bakınız: "recruit" ve "filler personel"
basic
esas teşkil eden
İngilizce - İngilizce
basic
relating to a base; performing the office of a base in a salt