I put an advertisement for the new publications in the newspaper.
- Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum.
Thousands of people were deceived by the advertisement.
- Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.
He cut the advertisement out of the newspaper.
- Gazeteden reklam kesti.
If you want to sell your old sofa, why not put an advertisement in the local paper?
- Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun?
The basic job of an advertising agency is to figure out how to turn a desire into a need.
- Bir reklam ajansının temel işi nasıl bir isteğin bir ihtiyaca çevrileceğini bulmaktır.
He works for an advertising agency.
- Bir reklam ajansı için çalışıyor.
They advertised that they had a house for sale.
- Onlar satılık bir evleri olduğunu reklam ettiler.
Thousands of people were deceived by the advertisement.
- Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.
That commercial makes a strong impression - especially the music. It stays in your head.
- -O reklam güçlü bir izlenim bırakıyor-Özellikle müzik.O, kafanın içinde kalıyor.
What's your favorite commercial?
- Senin gözde reklamın nedir?
This is the biggest publicity stunt I've ever seen.
- Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük reklam kampanyası.
That's just a cheap publicity stunt.
- O sadece ucuz bir reklam kampanyası.
The basic job of an advertising agency is to figure out how to turn a desire into a need.
- Bir reklam ajansının temel işi nasıl bir isteğin bir ihtiyaca çevrileceğini bulmaktır.
I advertised my car for sale.
- Arabamı satmak için reklam verdim.
Thousands of people were deceived by the advertisement.
- Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.
The basic job of an advertising agency is to figure out how to turn a desire into a need.
- Bir reklam ajansının temel işi nasıl bir isteğin bir ihtiyaca çevrileceğini bulmaktır.
This is the biggest publicity stunt I've ever seen.
- Bu şimdiye kadar gördüğüm en büyük reklam kampanyası.
That's just a cheap publicity stunt.
- O sadece ucuz bir reklam kampanyası.