Memur bir park yeri alma ricasının reddedildiğini Bob'a bildirdi.
- The official informed Bob that his request for a parking permit had been rejected.
Anlaşılabilir nedenlerden dolayı reddedildiler.
- For understandable reasons, they have been rejected.
O benim önerimi reddetti.
- She rejected my proposal.
Patron yeni proje için bütçeyi reddetti.
- My boss rejected the budget for the new project.
Ben bu iddiayı reddetmek istemiyorum.
- I do not want to reject this claim.
Cahilliğin en yüksek formu, hakkında hiçbir şey bilmediği bir şeyi reddetmektir.
- The highest form of ignorance is to reject something you know nothing about.
O benim önerimi reddetti.
- She rejected my proposal.
Müşteri, gösterdiğim her şeyi reddetti.
- The customer rejected everything that I showed her.
Onlar başvurumu geri çevirdiler.
- They rejected my application.
O, onun yardım teklifini geri çevirdi.
- She rejected his offer of help.