Ben bu iddiayı reddetmek istemiyorum.
- I do not want to reject this claim.
Cahilliğin en yüksek formu, hakkında hiçbir şey bilmediği bir şeyi reddetmektir.
- The highest form of ignorance is to reject something you know nothing about.
O onlara onu geri çevirtti.
- He got them to reject it.
Tom bu teklifi geri çevirdi.
- Tom rejected this proposal.
Jefferson bu fikri reddetti.
- Jefferson rejected this idea.
O benim önerimi reddetti.
- She rejected my proposal.
Red için hazırlıklı olun.
- Be prepared for the rejection.
Anlaşılabilir nedenlerden dolayı reddedildiler.
- For understandable reasons, they have been rejected.
Tom'un üniversite başvurusu reddedildi
- Tom's college application was rejected.
Müşteri, gösterdiğim her şeyi reddetti.
- The customer rejected everything that I showed her.
Jefferson bu fikri reddetti.
- Jefferson rejected this idea.
She even rejected my improved offer.
... one of all 50 states. And the key to great schools: great teachers. So I reject the idea ...