regular, common, usual

listen to the pronunciation of regular, common, usual
İngilizce - Türkçe

regular, common, usual teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

everyday
{s} her günkü

O sadece her günkü bir şeydir. - It's just an everyday thing.

everyday
{s} günlük

En azından günlük konuşmalar yapabilmeyi istiyorum. - At the very least, I'd like to be able to have everyday conversations.

Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar. - This is the age of information, and computers are playing an increasingly important role in our everyday life.

everyday
{f} hergün
everyday
{s} adi
everyday
{s} olağan
everyday
{s} her gün

O beni her gün cezalandırıyor. - He punishes me everyday.

Leyla her gün Sami ile konuştu. - Layla talked to Sami everyday.

everyday
{s} vasat
everyday
{s} basit
everyday
{s} gündelik

Gündelik şeylerde güzelliği görmek için bir sanatçı olmak zorunda değilsiniz. - You do not have to be an artist in order to see the beauty in everyday things.

Hayatı mutlu etmek için gündelik ıvır zıvırı sevmelisin. - In order to make life happy, you must love the everyday trifles.

everyday
{s} orta halli
İngilizce - İngilizce
{s} everyday
regular, common, usual