regarded with love or tenderness

listen to the pronunciation of regarded with love or tenderness
İngilizce - Türkçe
aşk ya da şefkatle kabul
precious
{s} pahalı
precious
değer

Hiçbir şey sevgi kadar değerli değildir. - Nothing is as precious as love.

Altın tüm metallerin en değerlisidir. - Gold is the most precious of all metals.

precious
nadide
precious
ağır
precious
{s} büyük
precious
kıymetli

Elmas kıymetli bir taştır. - The diamond is a precious stone.

Babamın o zaman söylediği kıymetli. - My father used to say that time is precious.

precious
{s} aziz
precious
çok

Değerli çok az zamanımız var. - We have precious little time.

Çocuklarım benim için çok değerlidir. - My children are very precious to me.

precious
precious metals altın ve gümüş gibi kıymetli madenler
precious
ziyadesiyle
precious
(sıfat) değerli, kıymetli, aziz, pahalı, büyük, aşırı ince, çok, yapmacıklı
precious
can
precious
{s} yapmacıklı
precious
müşkülpesent
precious
{s} k.dili. rezil. z., k.dili. çok, pek: There is precious little time left
precious
{s} aşırı ince
precious
dili çok
precious
çok pahalı
İngilizce - İngilizce
precious
regarded with love or tenderness

    Heceleme

    regarded with Love or ten·der·ness

    Türkçe nasıl söylenir

    rıgärdıd wîdh lʌv ır tendırnıs

    Telaffuz

    /rəˈgärdəd wəᴛʜ ˈləv ər ˈtendərnəs/ /rəˈɡɑːrdəd wɪð ˈlʌv ɜr ˈtɛndɜrnəs/