Lütfen, eşinize selamlarımı iletin.
- Please send my regards to your wife.
Lütfen babanıza selamlarımı iletin.
- Please give my regards to your father.
Benim talimatlarımı dikkate almadan geldi.
- He came regardless of my instructions.
Herkes uyarıları dikkate almadan harabeye doğru gitti.
- Everyone has gone towards the ruin regardless of warnings.
Onun planları bazı beğenilmemelere rağmen kabul edildi.
- His plans were regarded with some disfavor.
Herkes onu dürüst olarak görmektedir.
- Everybody regards him as honest.
Ailenize saygılarımı iletin.
- Give my regards to your family.
Erkek kardeşim sana saygılarını yolluyor.
- My brother sends you his regards.
Ebeveynlerim size en iyi dileklerini gönderdi.
- My parents send you their best regards.
Lütfen Tom'a en iyi dileklerimi iletin.
- Please give my best regards to Tom.
O, tavsiyemi nadiren dikkate alır.
- She seldom pays regard to my advice.
Tom heykele dikkatlice baktı.
- Tom regarded the statue carefully.
Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army.
Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The family had grave doubts regarding the explanation it received from the army.
Konuya ilişkin hiçbir şey bilmiyorum.
- As regards the matter, I know nothing.
Bu soruna ilişkin ne söylemek zorundasın?
- What do you have to say with regard to this problem?
Onu önemli bir insan olarak görüyoruz.
- We regard him as an important man.
Bilim adamları keşfe önemli gözüyle bakıyor.
- Scientists regard the discovery as important.
Kız kardeşinize hürmetlerimi iletir misiniz?
- Will you give my best regards to your sister?
Lütfen eşinize hürmetlerimi iletin.
- Please give my best regards to your husband.
Herkes onu dürüst olarak görmektedir.
- Everybody regards him as honest.
Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.
- My roommate is prodigal when it comes to spending money on movies; he buys them the day they're released, regardless of price.
Maliyeti ne olursa olsun istediğini alır.
- She buys what she wants regardless of the cost.
Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army.
Ailenin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The family had grave doubts regarding the explanation it received from the army.
Daha önceki yorumların konusunda bir sorum var.
- I have a question regarding your earlier comments.
Bu konu ile ilgili olarak söyleyeceğin bir şey var mı?
- Do you have anything to say with regard to this matter?
Pervasız kız tehlikeyi aldırmadan ağaca tırmandı.
- The reckless girl climbed the tree regardless of danger.
Kötü havaya aldırmadan dışarı çıkmaya karar verdim.
- Regardless of the bad weather, I decided to go out.
Onu görürsen, ona selamlarımı ilet.
- In case you see him, give him my regards.
Lütfen babanıza selamlarımı iletin.
- Please give my regards to your father.
Onu görürsen, ona selamlarımı ilet.
- In case you see him, give him my regards.
Babam sana selamını söyledi.
- My father gives you his regards.
Lütfen anne babanıza saygılarımı iletin.
- Please give my kind regards to your parents.
Ailene saygılarımı ilet.
- I give my regards to your family.
Lütfen Tom'a en iyi dileklerimi iletin.
- Please give my best regards to Tom.
Babana en iyi dileklerimle.
- Best regards to your father.
Ebeveynlerinize hürmetlerimi iletin.
- Give my regards to your parents.
Lütfen eşinize hürmetlerimi iletin.
- Please give my best regards to your husband.
Ebeveynlerim size en iyi dileklerini gönderdi.
- My parents send you their best regards.
Babana en iyi dileklerimle.
- Best regards to your father.
Yeni plan hakkında seninle aynı düşüncede değilim.
- I can't agree with you with regard to the new plan.
O, aile hayatı hakkında ağzı sıkıdır.
- He is very secretive in regard to his family life.
Sorunla ilgili olarak, onların başka bir görüşü var.
- With regard to the problem, they have another opinion.
Benim o sorunla ilgili söyleyecek hiçbir şeyim yok.
- I have nothing to say with regard to that problem.
Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.
- The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army.
Bu proje ile ilgili olarak, sözleşmeyi gördün mü?
- Regarding this project, have you seen the contract?
Bu konuda söyleyecek hiç bir şeyim yok.
- I have nothing to say in this regard.
Bunun hakkında biraz bilgim var.
- I have some information regarding this.
Tom bu sorun hakkında bir şey yapmalı.
- Tom should do something regarding this problem.
She regarded us warily.
I always regarded tabloid journalism as a social evil.
I'd like to talk to you regarding your last email.
There was a Judge in a certaine cite, which feared not god nether regarded man.
These problems were not traditional problems with realistic stimuli, but rather were realistic in every regard.
I cannot say that I ever saw an adder, in regard there are none in these parts.
Tatiana knew the cauliflower was purple, but she ate it regardless.
Tatiana ate the cauliflower regardless of its colour.
... countries without regard for the consequence ...
... And to suggest ' am I incorrect in that regard, on Sunday, the ' your secretary ...