Tom'un reddetmesine senin şaşırdığın kadar şaşırdım.
- I was as surprised by Tom's refusal as you were.
Yardım etmeyi reddetmen işleri karıştırdı.
- Your refusal to help complicated matters.
Yardım etmeyi reddetmen işleri karıştırdı.
- Your refusal to help complicated matters.
Onun söylemek istediği sadece reddedeceği anlamına geliyor.
- What she wants to say just adds up to a refusal.
Well, said the publisher, does our last contract with whoever it is that represents Shar give us the right of first refusal on his next book?.