refers to a person who has survived the holocaust

listen to the pronunciation of refers to a person who has survived the holocaust
İngilizce - Türkçe

refers to a person who has survived the holocaust teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

survivor
hayatta kalan

111 no'lu uçuşta hayatta kalanlardan biri misin? - Are you one of the survivors of flight 111?

Tom depremden hayatta kalanlara yardım etmek için Kızıl haça para bağışladı. - Tom donated money to the Red Cross to help survivors of the earthquake.

survivor
{i} sağ kalan

Onlar sağ kalanları buldu. - They've found survivors.

Başka sağ kalan yoktu. - There were no other survivors.

survivor
survivorshipsağ kalma
survivor
ölümden dönen kimse
survivor
başkasının ölümünden sonra sağ kalan kimse
survivor
felaketzede

Birçok felaketzede enkazdan kurtarıldı. - Many survivors were rescued from the wreckage.

Birçok felaketzede çöken binanın enkazından kurtarıldı. - Many survivors were rescued from the rubble of the collapsed building.

survivor
{i} k.dili. zor durumları göğüsleyip atlatabilen kimse
survivor
en son olarak hayatta kalan kimse veya şey
survivor
bir kazadan sağ olarak kurtulan kimse
survivor
ölenlerin mal hissesini alma hakkı
survivor
{i} kazazede

Gece boyu süren sağanak yağış, mahsur kalan feribottaki kazazedeleri kurtarma çalışmalarına sekte vurdu. - Heavy rain throughout the night has hampered efforts to rescue survivors from the stricken ferry.

survivor
{i} geride kalan
survivor
{i} kurtulan

Tom'un büyükbabası bir toplama kampı kurtulanıydı. - Tom's grandfather was a concentration camp survivor.

Dün geceki uçak kazasından sağ kurtulan yok. - There are no survivors from last night's plane crash.

survivor
{i} ayakta kalan şey
survivor
{i} varis
survivor
{i} sağ kalan kimse
İngilizce - İngilizce
survivor
refers to a person who has survived the holocaust

    Heceleme

    refers to a per·son who has sur·vived the ho·lo·caust

    Türkçe nasıl söylenir

    rıfırz tı ı pırsın hu hız sırvayvd dhi hälıkôst

    Telaffuz

    /rəˈfərz tə ə ˈpərsən ˈho͞o həz sərˈvīvd ᴛʜē ˈhäləˌkôst/ /rəˈfɜrz tə ə ˈpɜrsən ˈhuː həz sɜrˈvaɪvd ðiː ˈhɑːləˌkɔːst/