Tom'un referanslarını kontrol etmeliydim.
- I should've checked Tom's references.
O, konuşmasında II.Dünya Savaşını referans gösterdi.
- She made references to World War II in her speech.
Bir sözlük mükemmel bir başvuru kitabıdır.
- A dictionary is an excellent reference book.
Referans kitaplarına bakmak istiyorum.
- I want to look at the reference books.
Bu işle ilgili daha iyi bir referans veremeyeceğim için özür dilerim.
- I apologize that I'm not able to give a better reference to this work.
Bahçecilikle ilgili birkaç faydalı referansı kopyaladım.
- I copied down several useful references on gardening.
Bir sözlük mükemmel bir başvuru kitabıdır.
- A dictionary is an excellent reference book.
O bir önceki yönetmene gönderme yaptı.
- He made reference to the previous director.
Reference the dictionary for word meanings.