reduction in wave energy and height in the surf zone due to limited water depth

listen to the pronunciation of reduction in wave energy and height in the surf zone due to limited water depth
İngilizce - Türkçe

reduction in wave energy and height in the surf zone due to limited water depth teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

breaking
kıran
breaking
ufalanma
breaking
kopma
breaking
kırarak

Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı. - Tom threw rocks at Mary's window in the middle of the night to get her attention, but he ended up breaking her window instead and Mary's father called the cops.

Yarım saat boyunca denedikten sonra kapıyı kırarak açmayı başardık. - We succeeded in breaking the door open after trying for half an hour.

breaking
kırılma

O onu aldattığını öğrendiğinde öfkesi bir kırılma noktasına ulaştı. - Her anger reached a breaking point when she found out that he was being unfaithful to her.

Herkesin bir kırılma noktası var. - Everyone has a breaking point.

breaking
kırma

Kilidi kırmakta zorlanmadım. - I had no difficulty breaking the lock.

Onu kırmadan kutuyu açamayacağım. - I will not be able to open the box without breaking it.

breaking
{f} kır

Kilidi kırmakta zorlanmadım. - I had no difficulty breaking the lock.

Çocuk pencereyi kırdığını kabul etti. - The boy admitted breaking the window.

breaking
{i} zorla girme
breaking
{i} meskene tecavüz
breaking
breaking and enteringmeskene tecavüz
breaking
{i} bozma
breaking
breaking point kırılma noktası
İngilizce - İngilizce
breaking
reduction in wave energy and height in the surf zone due to limited water depth

    Heceleme

    re·duc·tion in wave en·er·gy and height in the surf zone due to li·mi·ted wa·ter depth

    Türkçe nasıl söylenir

    ridʌkşın în weyv enırci ınd hayt în dhi sırf zōn dyu tı lîmıtıd wôtır depth

    Telaffuz

    /rēˈdəksʜən ən ˈwāv ˈenərʤē ənd ˈhīt ən ᴛʜē ˈsərf ˈzōn ˈdyo͞o tə ˈləmətəd ˈwôtər ˈdepᴛʜ/ /riːˈdʌkʃən ɪn ˈweɪv ˈɛnɜrʤiː ənd ˈhaɪt ɪn ðiː ˈsɜrf ˈzoʊn ˈdjuː tə ˈlɪmətəd ˈwɔːtɜr ˈdɛpθ/