Ben sık sık bu sorunu aklımda gözden geçiriyorum.
- I constantly went over this problem in my mind.
Lütfen sık sık sözümü kesmekten kaçınır mısınız!
- Could you please refrain from interrupting me constantly!
Karısı ona sürekli dırdır ediyor.
- His wife nags him constantly.
O, sürekli mektuplar yazıyor.
- She is constantly writing letters.
Annesi sürekli olarak bundan şikâyet ediyor.
- His mother is constantly complaining about it.
Sürekli olarak isimleri unutuyorum.
- I am constantly forgetting names.
Daima kendi kendime lakırdı ederim.
- I constantly talk to myself.