Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
- I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Mary yazı yazmak istedi.
- Mary wanted to write.
Yazı yazmak için bana biraz kağıt verin.
- Give me some paper to write on.
Tatoeba'ya yüzlerce cümle yazmak isterdim ama yapmam gereken şeyler var.
- I would love to write hundreds of sentences on Tatoeba, but I've got things to do.
Visual Basic ile programlar yazabiliyorum.
- I can write programs in Visual Basic.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.
- You must not write a letter with a pencil.
Mektup yazmak zorunda mıyım?
- Do I have to write a letter?
Ben bir mektup yazmak zorundayım.
- I have to write a letter.