Bir oda ayırtmak istiyorum.
- I would like to book a room.
Bir yatak odası ayırtmak istiyorum.
- I'd like to book a bedroom.
Onları temiz tutmak şartıyla sana elimdeki kitapları ödünç vereceğim.
- I will lend you the books, which I have at my disposal, on condition that you keep them clean.
O listedeki kitapları Japonya'da bulmak zor olacak.
- The books which are on that list will be difficult to find in Japan.
Keşke yeni basılmış kitapların bir listesini yapsan.
- I wish you would make a list of the newly published books.
Kitap kulübüne kayıt yaptırmak, tanıtım paketinden sonra üç kitap daha satın almanızı şart koşar
- Enrolling in the book club obligates you to buy three more books after the introductory package.
Adres defterimi odamda bıraktım.
- I left my address book in my room.
Tom defter tutma metodumuzu benimsedi.
- Tom adopted our method of bookkeeping.
Bu raflar birçok kitabı destekleyemez.
- These shelves cannot support so many books.