Övünme tavsiye edilmez.
- Self-praise is no recommendation.
Tom Mary'ye onun için bir tavsiye yazmasını istedi.
- Tom wanted Mary to write a recommendation for him.
Evli bir yazarın bekar kalma önerisinin güvenilirlik eksikliği kitabın zayıf noktasıdır.
- The lack of credibility of a married writer’s recommendation to remain unmarried is the weak point of the book.
Ben iyi bir sözlük satın almak istiyorum. Herhangi bir önerin var mı?
- I want to buy a good dictionary. Do you have any recommendations?
İyi bir elbise bir davetiye kartı gibidir, iyi bir fikir bir tavsiye mektubu gibidir.
- A good dress is a card of invitation, a good mind is a letter of recommendation.
Tavsiye etmek istediğim çok ilginç bir site buldum.
- I found out a very interesting site I'd like to recommend.
Sana trenle gitmeni öneririm.
- I recommend you to go by train.
Daha önce burada hiç yemediğim için ne önereceğimi bilmiyorum.
- Since I've never eaten here before, I don't know what to recommend.
The therapist recommends resting the mind and exercising the body.
The board recommends Philips, given his ample experience in similar positions.
A medieval oblate's parents recommended the boy for life to God and the monastery.
... And I looked like Frances so it's a recommendation for me. ...