reciprocal, acting in return, equal, like

listen to the pronunciation of reciprocal, acting in return, equal, like
İngilizce - Türkçe

reciprocal, acting in return, equal, like teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

mutual
{s} ortak

Unut gitsin. Sonuçta o bizim ortak arkadaşımız. - Forget it. He is our mutual friend, after all.

Ortak bir arkadaşımız var. - We have a mutual friend.

mutual
karşılıklı

İki ülke arasında kültürel değişim devam ederken, onların karşılıklı anlayışı daha da derinleşti. - As cultural exchange continued between the two countries, their mutual understanding became even deeper.

Biz karşılıklı ödünlerle sorunu çözdük. - We solved the problem by mutual concessions.

mutual
{s} ortak, müşterek: mutual friend ortak dost
mutual
karın belirli bir kısmının poliçe hamiline ödenmesini gerek- tiren sigorta
mutual
mutual friend müşterek dost
mutual
{s} iki taraflı
mutual
mutual love karşılıklı sevgi
mutual
{s} müşterek

Müşterek bir sorunu tartışmak için seni buraya çağırdım. - I've asked you here to discuss a mutual problem.

mutual
mutual insurance karşılıklı sigorta
mutual
(Tıp) İki taraflı, karşılıklı
mutual
{s} iki taraflı, karşılıklı: mutual love karşılıklı sevgi
İngilizce - İngilizce
{a} mutual
reciprocal, acting in return, equal, like